95 ve 100 yaşına kadar yaşama şansınız bu işaret varsa çok yüksek

Araştırmaya göre, 70-80 yaş aralığındaki bireyler gençlik yıllarındaki kadar hızlı yürüyebiliyorsa, 80 ile 90 yaş arasına kadar yaşama şansları oldukça yüksek olduğu bildirildi.

On yıl süren bir çalışma sonunda, bu kişilerin yürüme hızlarının ortalama %7,5 oranında arttığı gözlemlendi.

Bilim insanları, 60-70 yaş arasındaki kişilerin saniyede yaklaşık 2 metre hızla yürüyebilmesi durumunda neredeyse %100 uzun ömürlü olma şansına sahip olduklarını belirtiyorlar.

Ancak yürüme hızı saniyede 0,5 metre civarında ise bu olasılık önemli ölçüde azalıyor. Kadınların uzun ömürlü olma ihtimalinin daha yüksek olduğu da vurgulanıyor.

Bilim adamı Hidenori Arai, Japonların hızlı yürüme hızları ve sürekli yürüyüş alışkanlıkları sayesinde daha genç göründüklerini belirtiyor.

Yürüme hızının birçok gerçeği belirleyebileceği ve bunlardan birinin de seksen yaşına kadar yaşama olasılığı olduğu ortaya çıkıyor.

Bilim insanları, kalp ve kan damarlarını çalıştırdığı için günde en az bir buçuk saat temiz havada yürümenin ve tempolu bir yürüyüş temposunu sürdürmenin önemini vurguluyorlar.

Antioksidanlar, serbest radikallerin oksitleyici etkisini nötralize eden ve sağlıklı hücre bölünmesini teşvik eden maddelerdir.

Antioksidanlar açısından zengin besinler, kronik hastalıklara karşı mükemmel bir koruma sağlar.

Dünya genelinde uzun ömürlü insanların yeşil çay, kahve, taze ve ekşi meyveler, fındık ve baklagiller gibi antioksidanlar açısından zengin gıdalara olan sevgileriyle tanınırlar. Ayrıca, laktik asit açısından zengin gıdaları da tercih ederler: Lahana turşusu, yoğurt ve ekşi mayalı siyah ekmek gibi.

Okinawa (Japonya), Loma Linda (Kaliforniya) ve Nicoya Yarımadası (Kosta Rika) gibi bölgelerde yaşayan insanların ortalama yaşam süresi 80-90 yıl arasındadır ve 110 yaşın üzerinde çok sayıda insan bulunmakta. Bu bölgelerdeki insanların yiyeceklerdeki ılımlılıkları ve dengeli beslenmeleri, uzun yaşamlarının sırrı olarak görülüyor.

“Mavi bölgeler” olarak adlandırılan bu yerlerde yaşayan insanlar, özellikle fındıklara olan sevgileriyle bilinirler.

Japonlar, midenin %80 dolu olması kuralını uygulayarak, ilk tokluk belirtileri ortaya çıktığında yemek yemeyi bırakırlar ve bu, onlar için en sağlıklı porsiyon olarak kabul edilir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

x